Safkan Yarış Atlarının Babası: Byerley Turk

Binicilik tarihinde safkan yarış atlarının babası olarak ünlenmiş Byerley Türk atının serüveni oldukça ilginç bir hikayedir. Savaş meydanlarından yarış pistlerine, Osmanlı’dan İngiltere’ye uzanan bu yolculuk, böylesine hızlı ve çevik bir atın nasıl ün kazandığını ve binicilik yarışlarına olan katkısını gözler önüne seriyor. Byerley Türk modern safkan at yarışları geleneğini başlatan 3 aygırdan biridir. Diğer ünlü iki aygır ise Godolphin Arabian and Darley Arabian atlarıdır. 

Orjinal ismi Azaraks olan Byerley Türk’ün hikayesi ile ilgili farklı kayıtlar bulunmaktadır. Bu kayıtlardan en bilinenine göre Osmanlı’nın II.Viyana Kuşatması sonrası birleşik Avrupa güçleriyle gerçekleştirdiği bir dizi savaş sırasında Azaraks’ın adını savaş atı olarak görmekteyiz. Bu savaşların 1688’de gerçekleşen bir çarpışması sırasında 8 yaşında olduğu tahmin edilen Azaraks, Orange Hanedanından Kral III. William’ın birliklerinden birinde yüzbaşı olan Robert Byerly tarafından Buda’da esir edilen bir Osmanlı subayından alınıyor. Ve ismi sahibine binaen Byerley Turk olarak değiştiriliyor. O savaş sırasında 8 yaşında olduğu tahmin edildiğinden Byerley Türk’ün doğum tarihi 1679 olarak kayıtlara geçmiştir. 1689 yılında yüzbaşı Byerley, bu atı İrlanda’da Kral William Savaşı sırasında savaş atı olarak kullanmıştır. 1690 yılında ise Kuzey İrlanda’da gerçekleşen bir at yarışında Byerley Türk yarışı kazanarak kayıtlara adını geçirir. Aynı yıl Boyne Savaşı sırasında da Byerley Türk yüzbaşı Byerley’e hizmet etmeye devam eder.     

Byerley Türk’ün damızlık tarihi ilk olarak İngiltere’de, Durham’daki Middridge Grange’deki aile çiftliğinde başlar. Daha sonra Yorkshire’daki Knaresborough yakınlarındaki Byerley’s Goldsborough Hall çiftliğinde damızlık at olarak beslenir ve yeni birçok yarış atının babası olur. Damızlık kariyerinin her iki döneminde de birkaç yetiştirilmiş ünlü kısrağın atası oldu ve soyu bu kısraklar üzerinden devam etti. 

Byerley Türk’ün sahibi Robert Byerley, 1660 yılında, I. Charles’a bağlı bir süvari subayı olan Middridge Grange’dan Albay Anthony Byerley’in oğlu olarak doğdu. Robert Byerley, rütbesi yükselerek Yüzbaşı oldu ve 1688’de ise Albay oldu. Aynı zamanda zamanın önde gelen at yetiştiricisi olan Philip (4.) Lord Wharton’ın torunu Mary ile evlendi. Byerley daha sonra Middridge Grange’den Goldsborough Hall’a taşındı ve Mayıs 1714’te Goldsborough’a gömülmek üzere öldü. Goldsborough mülkü, Elizabeth Byerley’nin ölümü üzerine 1766 civarında Lascelles ailesine satıldı.

Wootton’ın portresinin gösterdiği gibi, Byerley Türk, Diğer safkan Arap aygırlarının aksine Karaman görünümüne sahip, işaretsiz, koyu kahverengi bir attı. Çok güçlüydü ve yavrularının çoğunun kendisi gibi kahverengi veya siyah olduğu kaydedilmiştir. Savaşlardan biri sırasında gücü ve çevikliği nedeniyle sahibini düşman güçlerden kaçırarak kurtardığı kayıtlar arasında yer almaktadır. Byerley Türk, zarafet, cesaret ve hızın en güzel temsilcisi bir at olarak tanımlanmıştır. İngiltere’nin şanlı binicilik tarihinde Byerley Türk’ün ismi sıklıkla anılan, en iyi at örneklerinden biri olmuş ve standartları belirlemiştir.

Byerley Türk’ün en önemli yarışçı oğlu, aynı zamanda 1 numaralı ailenin kurucusu olan ünlü Byerley Türk kısrağının da yetiştirildiği, Sir William Ramsden tarafından yetiştirilen karanlık bir defne tay olan Basto’ydu. Basto çok iyi bir aygırdı ve daha sonra mülkiyeti 1723’te Derbyshire’daki Chatsworth’te öldüğü Devonshire Dükü’ne satıldı. Wootton’un Basto’yu resmettiği portresi, görünüşte kendi efendisine benzeyen, beyaz lekesi olmayan neredeyse siyah bir at olduğunu göstermektedir. 

Ancak Byerley Türk’ün en etkili oğlu, General Stud Book’un orta halli bir at olarak tanımladığı ve oğlu Partner altı yaşında bir çocuk olarak önünü süpürmeye başlayana kadar Lincolnshire’da kırsal kısrakları damızlık olarak gezen Jigg’di. Jigg’in oğlu Partner muazzam bir koşucu ve son derece etkili bir babaydı, ancak Beverly Türk’ün soyunu geleceğe taşıyan, Partner’ın oğlu Tartar ve onun oğlu Herod, yeni nesillerde muhteşem yarış atlarının atası olarak kayıtlara geçti. Beverly Türk’ün başını çektiği birçok diğer yavru attan devam eden soylar da birçok başarılı atı biniclik tarihine kazandırmıştır.

Nesiller boyu birçok safkan yarış atanın atası olarak biniclik tarihine adını altın harflerle yazdıran Beverley Türk’ün genleri, diğer safkan yarış atlarının hepsinden daha fazla günümüz atlarına etki etmiştir. 1704 ylında ölen bu at, binicilik ile ilgilenen herkesin hikayesini merak ettiği, Arap ve İran atlarına kökleri dayanan dünya biniclik tarihinin en ünlü atıdır. Bu atın hikayesinin Osmanlı Devleti’ne dayanması da Osmanlı uygarlığının Avrupa ve Asya arasındaki köprü vazifesini binicilik alanında da gösterdiğinin bir kanıtıdır. Beverley Türk günümüze kalan birçok portresi ile güzelliği ve estetik yapısını 300 yıldır gözler önüne sermektedir. Bu atın Türk lakabıyla anılması Türk binicilik tarihinin bu alandaki etkisini de ortaya koymaktadır. Aşağıda bu muhteşem atın Jigg üzerinden gelen soyağacı ayrıntılı bir şekilde gösterilmiştir.